İnternetin başlangıç süreci
Günlük hayatın olmazsa olmazları haline gelen teknoloji, işlerin yürütülmesinden eğlence hayatına kadar pek çok alanda aranmaktadır. Özellikle dünyayı küreselleştiren internet ağının yaygın bir biçimde kullanılmaya başlanması ile birlikte “İnternetsiz zamanlarda ne yapıyorduk?” sorusunu da sık sık sormaya neden oluyor. Dünyanın en ücra köşesindeki bir olaydan dahi haberdar olmaya yardımcı olan internetin hayatımızda yer edinişinin tarihsel süreci nasıldır?
1950’li yıllarda bilgisayar kavramının gelişme göstermeye başlaması cihazlar arası veri aktarımını gündeme taşıdı. Dijital ağındaki paket tasarımlar ise başta ABD olmak üzere Fransa ve İngiltere’de bulunan laboratuvarlarda geliştirildi. İnternetin tarihçesi böylece başlarken bir yandan da ABD Savunma Bakanlığı, ilk protokol olan ARPANET’i kullanmaya başladı. Bu ağ üzerinden gönderilen ilk mesaj ise Los Angeles’ta bulunan Kaliforniya Üniversitesindeki bir profesörün bilgisayarına gönderilmiştir.
1981 yılında yapılan geliştirme çalışmaları neticesini vererek ARPANET, daha büyük ağlara bağlanabilen bir yapıya kavuşturuldu. Dijital haberleşmenin öncüleri arasında 19 yüzyılda kullanılan telex makineleri olsa da bu durum 20. yüzyılın başlarında modern anlamda geliştirilmiştir. Ağ paylaşımı yapan ilk bilgisayarlar, dönemin teknolojisinin izin verdiği düzeyde yani sadece ana bilgisayarlar arasında bulunan iki nokta üzerinde veri akışına izin verebiliyordu.
Zaman içerisinde bu sistem de geliştirilerek ana bilgisayar ya da terminaller arasında bulunan mesafenin önemi ortadan kalkmıştır. Yüksek bağlantı hızının da keşfedilmesi ile internetin tarihçesi farklı bir boyuta taşınmaktadır. İki cihaz arasında dosya paylaşımı da artık rahatlıkla yapılabilmektedir. Fakat bu durumda ortaya çıkan sorunların başında iki nokta arasında veri akışını sağlayacak olan fiziksel ağın herhangi bir biçimde zarar görme ihtimali gelmektedir. İnternet kavramı ise tarihte ilk kez Vint Cerf ve Bob Kahn tarafından TCP protokolünde telaffuz edilmiştir.
Ağları Birleştirilmesi ve Hızlı Veri Akışı
Dünya üzerinde tüm ağların birleştirilmesi ile bilgiye ulaşmayı kolaylaştıran sistem, 1973 ile 1980 yılları arasında daha da geliştirildi. 1 Ocak 1983 yılı itibariyle ARPANET, ağa bağlı olan her bir cihazın İletişim Kontrol Protokolünü kabul etmesi gerektiğini duyurdu. İnternetin temellerini atan bu protokolden kısa bir süre sonra özellikle web sitelerinin kimliğini belli eden gov., com, edu. gibi uzantılardan bahseden bir makale yayınlanmıştır. Makale IETF tarafından yayınlanmıştır ve internetin tarihçesi böylece yeni bir döneme girmiştir.
1990 ve 1995 yılları dijital ağ bakımından önemli kırılmaların yaşandığı yıllardır. 1990’da ARPANET ve 1995 yılında ise bir diğer dijital ağ servis sağlayıcısı olan NFSNET artık ömrünü tamamlamıştır. İsviçre’nin CERN şehrinden gelen ve hepimizin aslında “www” olarak da bildiğimiz “word wide web” yani dünya çapında ağ artık evlerde dahi dijital ağa erişim imkanını sunuyordu. Dünya genelinde bir devrim niteliğinde olan bu sistem pek çok kişinin artık sosyal ağlardan ve online alışverişlerden yararlanmasına olanak tanıyordu.
İnternetin Günlük Hayata Girişi
Word Wide Web Protokolü 1991 yılında geliştirilse de internet ağının evlerde kullanımı 1998 yılına kadar uzanmaktadır. Şu anda dünya çapında yaklaşık olarak 2 milyardan fazla insan günlük pek çok işini dijital ortamdan yürütmektedir. Dijital ağ bağlantısında ve kullanımında 2000’li yıllar ile birlikte büyük gelişmeler görülmüştür.
Günümüzde dijital ortam sadece veri akışı sağlamak amacı ile kullanılmıyor. Bunun yanı sıra sohbet etmek, alışveriş yapmak, video ve film izlemek gibi farklı aktiviteler için de kullanılmaktadır. Dijital bağlantı dünyada pek çok kişi için hayatın vazgeçilmezi durumundayken ülkemizde de ağ bağlantısından yararlanmakta olan ortalama 45 milyon kişi bulunuyor.